aaa! O anda yapılan bir iş veya davranışın aşırıya kaçtığı durumlarda kullanılır. aabbavv Aşırıya kaçan durumlarda “hayret ünlemi” olarak kullanılır. aal Ağıl. Tarla veya bahçeler arasında çalılardan örülmüş duvar. aaz (ağız) İneğin yavruladıktan sonraki ilk sütü. acar Yeni adı batasıca Domuz ağzı yumulasıca Ölesice alabaş Bir tür küçük, çizgili motifli kavun türü. alaf çalmak (alev çalmak) Sıcak ve nemli havanın etkisiyle oluşan etki. alağbak Bir kuş türü alemençik Bir kuş türü. Alim Allah Allah bilir alkış verme Dua etme. Allah abatlar veresi Allah temiz,açık bahtlar versin. amanat Emanet. anaç Yaşı ilerlemiş, gözü açılmış anarıya gitmek Daha çok taşıtların geri geri gitmesi demektir. arısili Tertemiz arıya gitmek tüketim malzemelerinin kullanılmaz hale gelmesi veya getirilmesi demektir. aşılak Aşılanmış (daha çok dut ağacı için kullanılır.) aşma Ağıllardan geçen yol, yolak. aşşa Aşağı avara (avare) Boş gezen, işi olmayan anlamındadır. avarlık Biber, patlıcan vs. ekilen yere denir. ayampur Aşırı nemli hava (inciri olgunlaştıran hava olarak bilinir.) ayaz Soğuk. ayın esgisi (eskiay) Bu zamanda kesilen ağaç daha uzun süre dayanır. ayrık Bir tür ot. azzık (azık) Tarlaya götürülen yiyecek.
B
bağır göğüs kafesi bahta bakan bukelamun bambıl Pirecik (tohuma düşen böcek) başı esik Başı eksik anlamında kullanılır. Tam dolu olmayan. bayramcalık Bayramda giyilmek için alınan giyecekler. bazlama Küçük yufka ekmek, gözleme. bekere Çıkrıklarda eğrilecek ipin dolandığı yer. bıçgı Testere. bıldır Geçen yıl bılız Yaramaz çocuk. Ermeni çocuğu. bibi hala bider Tohum bidon Plastik kavanoz. bir bonak yamır Yağmurun birden başlayıp durması. birine şişmek Birinin hoşuna gitmesini istediği davranışlarda bulunmak. bisseel Az sonra. bişme Güveç bişşek Yayıktaki ayranı karıştırmaya yarayan çubuk. biyaktan Az önce. bocit Sürahi. bor Ekin tarlaları arasında ekilip sürülmemiş otu bol olan yer. boşandırmak Bir delikten geçirmek. boyunduruk Öküzlerle tarla sürerken öküzlerin boynuna takılan boyunluk boz Kül rengi. böö örümcek böön Bugün börk Takke börkenek Kapşon bre Erkekler için kullanılan samimi ifade. buncaaz Bu kadar, Bu kadarcık. buncalış Bu sefer bunsukmak Dumandan, isten bunalmak. bük İçine girilemeyen çalılık büvelek Bir çeşit hayvanlara iğne batıran sinek. büvet Küçük havuz (kısıtlı imkanlarla yapılan havuzcuk)
C
caalak Mutfak, banyo gibi yerlerin atık su gideri. caldırtı Ses, herhangi bir şeyin etrafını etkileyerek ses yapması. camız Manda. cangama Çekişmek. Tartışmak, gürültü etmek, etrafı rahatsız etmek anlamında cangama Laf kalabalığı carbık Çok konuşan, tartışan kişi (bayanlar için kullanılır) cardın farenin büyüğü carsa Bir kumaş türü cascavlak Üzerinde hiçbir şey olmayan, kel. celfin piliç cemkirmek Gereksizce bağırmak. cescevlek biçimsiz ceyran elektrik cıba domuz yavrusu cıkıl Madeni para cılk Bozulmuş yumurta cıllıcı Kavgacı, oyun bozan cıllımak Yan çizmek, oyun bozanlık yapmak. cıngar çıkarmak Kavga çıkarmak, anlaşmazlık çıkarmak, cıllımak cırnavık ağustos böceği cırtık Tırnak, diken çiziği cilkes Tamamen cirpinti maki türü ciyeriyin sapından vurulasın Ciğerinden hastalanasın, ölümcül hastalığa yakalanasın coruk Küçük, yumurtlamayan tavuk cuvara sigara cübür, cüprenti Suyun yüzeyinde bulunan kurumuş yaprak, gazel. cüllük Hartlap ağacının meyvesi.
Ç
çaal Genellikle tarlaların kullanılmayan yerindeki toplanan taş yığını. çandır 1.Gelişmemiş 2. Karışık durum. çapa 1.Tarlada ürünlerin arasını süren tarım aleti 2. Büyük kazma. çardak Evin dışında oturmak için kullanılan “kamelya” çarık Topuğu bükülmüş ayakkabı. çarpana Kuş avlamak için kullanılan lastiklerde (sapan) içine taş konulan deri bölüm. çatalavrat Bir böcek türü çatırtı Herhangi bir şeyin ani veya hızlı ses çıkarması çaygara Su içmek için su kaynağının önüne yapılmış küçük havuzcuk. çebiç Oğlağın büyüğü çekişmek Ağız kavgası. çeltik Pirincin tarladaki hali çen parça, yarım, diğer yarısı çenedini ayırmak Bacaklarından ayırmak. çepel Bulaşık çeten Traktörde römorkun üzerine tahtalarla ilave yapılmış şekli. çetil Fide çevrengeç Suyun döndüğü yer. Kıvrımlı akıntı. çıkla Tamamen çıkrık Yün eğirmek için yapılmış; kasnak, bekere ve ayaktan oluşan mekanizma. çıngıl Küçük dal. çınkı parça çıtımık Menengiç ağacı çıtırtı Herhangi bir şeyin etkisiyle çıkan küçük ses. çili Pamuğun çiğ yağdıktan sonra kabuğuyla beraber toplanması. çilpik Küçük parça çimmek Banyo yapmak.(Daha çok havuzda büvette çimmek anlamında kullanılır.) çinçik Kuş çinke Küçük parça (saydam taş için de kullanılır) çisemek Çiğ gibi, çiğe yakın. çotul Ağacın kollarının ilk ayrıldığı yer çömçe Büyük tahta kaşık. çul Keçi kılından dokunan yaygı olarak kullanılan düz desensiz dokuma. çüven Davulun tokmağı
D
damah Cimri (tenezzül etmek) damızlık Herhangi bir şeyin çoğalması için saklanan numune, örnek darbız Toprağın nemi. davış Ses, herhangi bir şeyin hareket ettiğini belirten ses. dayramak Aşırı gerilmek. demlik sürekli depegolu Traktörle pulluk, çapa, gaster gibi tarım aletlerinin yukardan da bağlantısını sağlayan alet. depgi Genellikle tarhanayı pişirirken karıştırmak için kullanılan araç. depik Tekme. deşirmek toplamak devlikisüün Ertesi gün. dıdısının dıdısı sisileli, dolambaçlı durumlar için kullanılan bir söz. dıkılmak girmek dıkız Az nemli. dıngırcını avlamak Bir olayın ayrıntısını öğrenmeye çalışmak dıngıt Saçın traş makinasıyla sıfır numaraya kesilmesi dışlık Keyif. dik Meyili çok olan yer dil Anahtar dingil Tepe, uç nokta. diremince Herhangi bir şeyin tam oturması. dirgen Ekin sapını patosa vermede veya bir yere taşımada kullanılan alet. dokurcun Dokuz taş. dombalak takla döyüsün emzirdiği, südüğü Deyyusun beslediği dulda Rüzgar eserken, rüzgarın etki etmediği, ulaşamadığı yer. dutmaç Az pişmiş bazlama (gözlemenin) eriştenin ekşili mercimek veya pirinçle pişirildiği bir tür yemek türü.
E
ebeş Çirkin sarışın. eee! eee! Arka arkaya yapılan hatadan sonra söylenen bir ünlemdir. eerelti Meşe el lehençesi El ve ayak yıkamak için kullanılan araç. Seyyar lavabo elefetsiz manasız eletmek (iletmek) ulaştırmak eli belinde Genellikle çardak ve hayma yaparken kullanılan, direkle tavanı oluşturan ağacı bir birine bağlayan ağaç. elleem Her halde anlamındadır. Yanlış bilinen bir durum sonrası da söylenir. ellengeç Yengeç ellik Ekin biçerken parmaklara takılan elçek. emilik Keçinin yeni doğmuş yavrusu. enek Bilye oynarken, dikilen madeni para. enik Hayvan yavrusu. erinik yağ Bekleme süresini uzatmak için tereyağın eritilmiş ve tuzlanmış hali. esse mi? (essah mı?) Sahi mi? Gerçekten mi? eşgere Aşikar, apaçık, Herkes tarafından fark edilebilen eşiklik Evin giriş kısmı evlensek Evlenmeye aday, evlenmek isteyen kişi. evmek Acele etmek. evreeç Yufka ekmeği döndürmek için kullanılan ağaçtan yapılan yassı araç evsin Kuş avlarken, kuştan gizlenmek için yapılan çalılardan yapılan evcik. eye ekiştirmek Zaman geçirmek, ayak sürümek.
F
fak tuzak fakı (fakih) Hoca. fedik (hedik) Kaynamış mısır, buğday tanesi. felfellemek Sendelemek. fılcırtmak Düzensiz bir şekilde atmak. fırfırı küçük yağmurlama fırıştak topaç fışgırık İlaçlamada kullanılan motorsuz, elle çalışan zirai mücadele aracı. filtik filtik paramparça firez Anız firik olgunlaşmamış fiske eski aydınlatma aracı fiyd Küçük bir kuş türü.
G
gabırlık mezarlık gaco Hoyratça hareket eden genç. gadasını almak Tasasını, kaygısını, kederini almak, üstlenmek. gadef (kadeh) Kulplu bardak. gafası firirek Anormal davranışlarda bulunanlar için söylenir galiç Orağın küçüğü. gallep Güvercin. galli Sincap. galp Ağır hareket eden. (Kanı ağır) gamgı Odunun kesmenin etkisiyle oluşan parçası. gamiş Kamış gandak Büyük çukur. gapıt kaban gara guvan Fenni olmayan, uzun, el yapımı kovan. garaa kargı garaçalı (karaçalı) Dikenleri uzun ve çok olan bir maki türü. garaltı (karartı) Tam seçilemeyen, ne olduğu anlaşılamayan görüntü. garanışmak karanlık olmak garanmak Kızarak suçlayıcı sözler söylemek. gareen Hoş kokulu bir ot türü. garez etmek İnadına yapmak. garsambaç Kar pekmez karışımı yiyecek. gasbalık Avlunun tahtadan yapılmış kapısı. gasıl Arpanın yeşil, başak çıkarmamış hali. gaster Modern ilaçlama makinesi. gaşşak Keçi, koyun gibi küçükbaş hayvanlar için yapılan korunak gaşşak Koyun ve keçi konulan ağaçlarla çevrilen, üzeri açık veya kapalı yer. gatık ayran (Torba gatığının özenerek ayran haline getirilmesi.) gavırga Patlamış mısır gavıt Kavrulmuş buğday yada mısır öğütülerek yapılan yiyecek. gavur dedengil Ot türü gazel Kurumuş yaprak. geliç Ot türü gem Buğdayı harmanda öğütmek için kullanılan altında sivri taşların çakılı olduğu, öküzlerin çektiği bir araç. gemini gevmek Bir olayı yapmak için istekli bir şekilde beklemek gıcilo Tohum. gıçıırık kıçı kırık, beğenilmeyen Gılik tomatis Küçük domates. gır kişmir Sarışın birinin güneşin etkisiyle daha da sarışınlaşması. gıralaaç Kıral Ağacı.(zomzalak) gıran dıkıla Kıran gele, gelsin. Kökü kurusun! gırçarmak Niyetinin kötü olduğunu belli etmek gırıflamak Küçük parçalara ayırmak. gırızet Eski bir kumaş çeşidi gırklık Koyun, keçi gibi küçükbaş hayvanları traş etmek için kullanılan alet gırklık Koyunların yününü kesmek için kullanılan ilkel makas. gırtgırtı Gagası uzun bir kuş türü. gısga Küçük soğan tohumu. gısıkmak Herhangi bir şeyin sıkışması. gısır gısır torba Dokuma olmayan hazır, naylon karışımı(naylondan) olan torba. gıvratmalı Burmalı (bilezik) gıyamat gımı Herhangi bir şeyin çok olduğunu belirtmek için kullanılan bir söz. gıyılgan Maddesi ağaç olan her maddeden batıcı, delici küçük parça. gıyrak Küçük kum veya toprak parçası. gıyyb gırmızı kıpkırmızı gızılbacak Ot türü gızınmak ısınmak gocunmak Çekinmek. goddik ukala gompile (komple) Hepsi, tamamı. gongulu gook boş, kovuk gontak Araba anahtarı. goo etmek Dedi kodu etmek. gopli Sürülmüş tarladaki kesekleri ezmek ufalamak için kullanılan tarım aleti. goza çıbıı Pamuğun yapraksız çubuğu. göbelek Mantar. göcek güpre Buğdayların göceklemesi(çoğalması) için atılan gübre. göde şişman gökcek Güzel, alımlı. gökgülü sarı Göğüs kısmı sarı olan küçük bir kuş türü gön deri göönmek (göyünmek) Ateş veya ısının etkisiyle, yanmaya yaklaşmak. (Neredeyse yanmak.) göööm gö olgunlaşmamış götün götün gitmek Geri geri gitmek. gubarmak şişmek gulunç İki omuz arası, sırt. gumbilis kominist gunnacı gebe gurk tavuk Civciv çıkarma zamanı gelen, çıkarmak isteyen tavuk. gurmut Ahlat türü. guruyer gunduzu gayışkanat guşana Küçük leğen. guşana süt kabı guvan kovan guyruu tıpılatmak Can vermek (guyru titiretmek) gülle Bilye. gümbür Ağaç yayık.
H
haçan bürülan Ne çabuk bre ulan haçan Ne çabuk. hakına Yavrulamamış keçi. hakını avcuna koymak Gereğini yapmak, dersini vermek halbır Kalbur. halep garası Yeşil karpuz türü. hambalis Aşılı mersin.(maki türü) hamzan Tereyağı saklanan kap. hapban gımı Bir parçanın tamamıyla istenilen yere düşmesi. hapban Kuş tutmak için yapılan kapan. haral (harar) Ketenden yapılmış büyük çuval. hardalatsız biçimsiz hartlap Kocayemiş. hasta yoklamak Hasta ziyaret etmek haşventi Küçük çalı, yaprak karışımı kırıntı. hayma Genellikle güneşten korunmak için dört direk üzerine yapılır, üzeri ağaç dallarıyla kapatılır. hazele Geveze, afacan. hebil yabani sarmaşık heebe (heybe) İki cebi olan, dokunmuş, eskiden eşya taşımak, gübre atmak için kullanılan bir eşya. helik Küçük taş parçası. helke Satır, su kabı. hellen hellen etmek Emaneten duran, sallanan, her an yıkılabilir. hellenmek Sallanmak. herif Bey hetif üzüm döküntüsü hıllangaç Salıncak hımbıl Eskiden, kağıtlara yazılan kelimeleri bulmayla ilgili bir oyun. hıncırık Hayvanların tekmesi. hırtık Eklem yerlerinin kayması, zedelenmesi. hışgımı Epeyce. hışırlı Pamuğun kabuğuyla toplanmış hali. hıta Acur. holluğu inmek Hevesi gitmek, isteğinin bitmesi, dediğinin olması. holungu Büyük sopa. hombuluna almak Omuzlarına almak hopilik Tohum. hopuna almak Sırtına almak horanta ev halkı horum Susamın sapıyla beraber kurutulması için belinden bağlanmış ve bir birine yaslanmış koni hali. horuzlanmak Diklenmek. hoşarlanmak Hoşuna gitmek. hozak Olgunlaşmamış incir. hozu Kanı soğuk. hölümek Tohumu su ile karıştırarak, tohumun nemlenmesini sağlamak. höpürdetmek Ses çıkararak, kahve veya çay içmek. hörtük İşe yaramaz. hu Saptan yapılan korunak. huysukmak Tehlikeden haberdar olmak, bir yere gitmek istememek. huzulu masraf (fuzuli) Gereksiz yapılan harcama hümzünmek Yeltenmek. hüs Sus.
I
ıralanmak Sallanmak, bir binanın sallanması ırbık İbrik ışgın Sürgün, filiz. ışgıya eşkıya ışımadan Şafak sökmeden ırzıırın çocuğu Irzı kırık (Irkı bozuk, soyu belirsiz) çocuğu. ısmarıç Sipariş.
İ
ibili İbibik kuşu. ikirciklenmek Huylanmak, şüphelenmek, kötü bir durum sezmek. iliksiz yaramaz ineemen Kertenkele benzeri bir sürüngen. it gılı postal bağı Başı dibi olmayan, gereksiz, kayda değer bir şey olmayan.
K
garaböcük domuz kakılı çok keçik Yazmanın kakül görünecek şekilde bağlanması. kehni kazma kekre çalmak Tadının ekşi veya acıya yakın olması. kele Bayanlar için kullanılan samimi ifade. kelekesten kertenkele kepmek dik duran bir şeyin yıkılması kerçine getmek Ters davranmak. kertiş kertenkele keskenmek Vurmak için harekete geçmek kesme meşe çeşidi keşkere Malzeme taşımak için iki ağaç üzerine üç tarafı kapalı araç. kilden tas kildirmek fırlatmak kirmen Yünden ip yapar kirtik Sabunun en küçük hali kirtilini çıkarmak iliklerini sökmek kişmir Sarışın, kirli sarışın. kökgüç Ucu sivri sopa. kömeç Yaprakları yemek yapmada kullanılan bitki. kör tapa Sulama borularının en ucuna takılan tapa. köre Demir aletlerinin yapıldığı yer. köryapalak yarasa köşt iskemle köynek Eskiden gömlek yerine geçen bir giyecek kücü Halı ve kilim dokumak için kurulan tezgahta ipleri tutan kalın sopa. kümül bkz.horum küncü baalası Susamları sapıyla beraber kurutmak için bağlanmış hali. küncü susam künde her gün kürt bülbülü Kuş türü küşne burçak
L
Labıt demir parçası laylon römork Lemerme Nemlenme. lepe 1.Bulgur veya pirinçten yapılan bir tür yemek. (ölgünürek lepe) 2.Nohutun ıslatılıp kurutulduktan sonra dövülmesinden elde edilen yemek. Loş Düğün yemeği. Löküs Elektriksiz çalışan aydınlatma aracı.
M
maa Uzun ağaç. malamat olmak Rezil olmak malamat şamatacı manca Domates salatası. mangılı batmak Adı geçmez olmak, adı anılmamak. massık massık yürümek Ağır ağır, kaygısızca yürümek. mavra kesmek Sohbet etmek. meh al anlamına gelir meke patlaa patlamış mısır meke pürçüğü Mısır püskülü. meke sokalaa Mısır koçanı meke mısır meses Labıtın çubuğu mık çivi mıkıs cimri midesi cıkramak Midenin ekşimesi. mintan gömlek mitil Eskimiş, parçalanmış mucuk küçük sinek murt mersin muşamba naylon mürdün Kesilmiş kullanılmak üzere uzun ve kalın ağaç. müşdere olmak almayı istemek
N
naakıt Ne zaman namtı Sapı olmayan bıçak. navıtıyon Ne tutuyorsun, ne yapıyorsun? ne biliim edem Anlatılamayan ve kafasına yatmayan bir davranış, söz sonrası söylenir. ne tevir ne çeşit neciimiş Ne imiş, küçümsemek için kullanılır. ninemeli Ne yapmalı, ne gerek var, boşver anlamlarında kullanılır. nişe bulamacı Nişe yemeği nişe Buğdayın bekletilerek suyunun kurutulmasıyla elde edilen özü
O
obalar ne der Başkaları ne söyler ocakdan yırak (ocaktan ırak) Ailelerden, evlerden uzak olsun okuntu davetiye omanı pıttırmak belini ağrıtmak omusilli Güzelim, ne güzel. omuzla Omzuna alıp getirecek kadar ağır olmayan kesilmiş ağaç. ondan kerli Ondan sonra. oynum hos Oynamıyorum, oyundan çıktım, mola
Ö
ölgünürek lepe Az pişmiş lepe. öllün körü Ölünün körü, beddua. ölümsek Çok zayıf, cılız. örk Hayvanı uzun bağlamak. örme Örgü hayvan bağlamaya yarayan ip. örme Örülmüş ip. örtme Evin önündeki düz alan. öteberi İhtiyaç malzemeleri. ötürmek İshal olmak.
P
paldın Atların semerini vücuduna bağlayan kuşak. palıt pelit, palamut, meşegiller tohumu pampal gelincik parke Kaban patacını ayırmak bacaklarını açmak pataç Bacak arası. pavkırmak Hayvan sesi. perpil Bir tür yabani siyah üzüm. peşgir havlu pırnal yeşil meşe kategorisinden bir ağaç türü. pırtı Giysi, giyecek. pırtmak Yuvasından çıkmak. pıslan patır Saklambaç oyunu. pısmak saklanmak. pıtık 1.yumurta 2. bacak arası 3. Ardıç ağacının meyvesi pinnik kümes pontil pantolon porsumak Herhangi bir şeyin nemden dolayı kokması, pörsümek. potturmak Bir delikten geçirmek, boşandırmak. pörez Selin yolu bozmaması için, yolun altından geçen beton boru pür Çamın kurumuş yaprağı. pürçük Tohumun ucu. püsü kedi
S
saavvp sarı sapsarı saban Öküzlerle tarla sürmede kullanılan ilkel pulluk. sacaa Saç ayağı. Üç ayağı olan, üzerinde genellikle yemek pişirilir sakadıırak dengesiz kişi sakga kene sakna kabuklu tohum samı Boyunduruk deliğinden geçen çubuk. santraviç (santrifüj) Sulama aracı saplıcan zaturre, ölümcül hastalık sarat Büyük kalbur. savan Günlük kullanım için dokunmuş kilim savışmak geçip gitmek sehlik Esamesiz, yerli, yersiz konuşan kimse. seklem Eksik, tam dolu olmayan. selemet Uzak yer, öte sepedi seyrek Dikkat etmeden, gereksiz, hoyratça, olur olmaz konuşan. sepet Kamıştan örülen, incir, üzüm taşımada kullanılan araç. serçe oyunu Düğünlerde genellikle 5, 6 kişiyle oynanan bir oyun çeşidi setirikli Sehlikliği ve dağınıklığı huy edinmiş kişi. sıklat sıcak, bunaltıcı hava sırıtmak gülümsemek sırtarmak sürekli gülmek sırtın gılıç bukalemun sıykal kaygan, aşırı kaygan sikke demir kazık sili Dolu, ağzına kadar dolu sille tokat, elle vurma simir simir yağmak Yağmurun yavaş yavaş yağması simsar Alım satımlarda arabulucuya denir. sinmek Hedef küçülterek, avına yaklaşmak. sinsin oyunu Düğünlerde ateş üzerinden atlama esasına dayanan bir oyun çeşidi sivtimek ayıklamak soğukluk gatmacı Semiz otundan yapılan yoğurtlu yiyecek soğukluk semiz otu sokum dürüm somak eşgisi sumak soyka Ölünün üzerinden çıkan giysi. sömelek Küçük bebek, kundaktaki bebek. söykenmek yaslanmak sultanı kiraz Kiraz sülük salyangoz sündürüm Yapılarda karşıdan karşıya uzatılan ağaç. süngüç İşaret parmağı ile baş parmağın uçları arasındaki uzaklık sürek sürülmüş tarla süven Küçük ağaç direk. süyük çatının uç noktası
Ş
şapcak süs kabağının oyularak, su kabı olarak kullanılması şaplak tokat, elle vurma (sille) şavşırı Ters, eğri, düzgün olmayan şek şek gonuşmak ters ters konuşmak şelek yük şıfan yulaf şif pamuk kabuğu şinik 8 kg. ağılığında tahıl alabilen ağırlık ölçüsü. Kilenin(iki tenekenin) ¼ ü şire tatlı şivşirmek kışkırtmak
T
tahra Çalı kesmek için kullanılan kesme aleti taka Çardak takda delen Ağaçları delerek içindeki böcekleri yiyen bir kuş türü. tamaş etmek seyretmek tandır Üzerinde çörek pişirilen yassı taş. tangazak kuru, kurumuş tangrı canını ala Allah canını alsın tantana Boş laf. tapandan gelik öküz gibi Genellikle yorgun olmayıp da, yorgunmuş gibi davranan veya yersizce uzanan kimseye söylenir. tarana firii Tarhananın tam kurumamış, yarı kurumuş hali. tarkan tarkan yarılmak Toprağın kuruyarak büyük büyükyarılması. tarpadan aniden taşgala Alaya almak, dalga geçmek. taşgalıya almak Alaya almak tavatır güzel tavlak ceviz teccel sakar teh Güzel olmuş anlamında kullanılan bir söz. teleme Keçi, koyun, inek gibi hayvanların çiğ sütünden incir sütüyle mayalanan yiyecek. teltik bir adı var söylemesi zor ismi olan bir kişi. tengi terezi düzenli, ucu ucuna terbiye tarlasından geçmemiş Toplum kurallarına ve adetlerine uymayan kimseye denir. (Uyumsuz, ukala kimselere) tesbi gılii Tesbi ağacının tohumu. tesbi Bir maki türü. teserleme Örnek vermek teşt leğen tetiri maki türü tohumu sumak tevek üzüm bağı tevir çeşit tılısımı kırılmak İştahının kaçması, isteğinin gitmesi. tıngırık Ortası delik, metal altlık. tınsırık hapşırmak tırıp Çok var anlamında kullanılır. tırpan Tahradan ucu daha uzun kesme aleti. tinkmek sekmek tintirik parmak sopası, fiske tirşik Yabani pancar çorbası. tiyara uçak tokaç Çamaşır yıkarken çamaşırlara vurmak için kullanılan biçimli sopa. tomatis mancası domates salatası tomus Temmuz toscu Değirmen işleten, değirmenci. töde Fidanların çevresinin çalılarla örülmesi. tumdurmak Bir kişiyi suya batırmak. tusbaa baarsılığı Yabani olarak yetişen, çiçekleri olan bir ot. tusbaa kaplumbağa tusmuk küçük odun kökü parçası tuulu, tülü Saçı karışık, daha çok sevgi maksadıyla küçük çocuklar için kullanılır tük Soğan tohumluğu.
U
ufra Hamura kıvam veren un. ulama Bezden dokunmuş yolluk umsuluk Bunalmak, sıkıntıya düşmek. unnuk Un öğütmek için hazırlanmış buğday. uruk guşu arı kuşu uruplaa Çeyrek şinik uunmak katıla katıla gülmek, aralıksız gülmek uyluk bacak, bud
Ü
üçgül yonca üfelemeç Yufka ekmek ufağı, yağ, şeker karışımı yemek. üfürümüssün mere Meğerse hafifmişsin, iyi değilmişsin. ütmek yenmek
V
varan gelen Dokuma tezgahlarındaki kalınca sopa. varınşık varınca velvele gürültü, ortalığı karıştırmak vıcık Bir kuş çeşidi. vırtgel Dokurcun oyununda her oynamada taş alma durumu vıttırı vızzık Hiç önemi yok vıykırmak bağırmak vızzık izmarit
Y
yaalık eşarp yaba Saman atmakta kullanılan tahta kürek yalbırdak Çıplak yalpalamak sendelemek yamıktırmak çökertmek yanaz Şap, şapşal, ters, ters hareket eden kimse. yannık yayık yazlak Yazın serinlemek için gidilen geçici ev. yemşen alıç ağacına benzer yabani yemişleri olan bir ağaç. yetik Olgunlaşmış, yenecek hale gelmiş meyve veya sebzeye için kullanılır. yiyen yeğen yörebi aamak Yokuşa başlamak. yörep yokuş yuva eee! Aşırıya kaçan davranışlarda söylenir. yüklük Yatak konulan yüksek yer. yülemek keskinleştirmek
Z
zavara Değişik tahıllardan öğütülmüş hayvan yemi. zavırlamak Kızmak, payını vermek, paylamak. zehmeri Karakış zerzambıl Büyük yer altı mağarası. zıbarmak ölmek zahar herhalde, galiba zıkımın dibi zakkumun (cehennem içeceğinin koyu yeri) dibi zırnık zerre zıypınmak Kaymak, isteyerek kaymak zibidi Boşu boşuna gezen. zibil, zibillik hayvan gübresi, gübreliği zillemek filizlemek zincar Dikenlik ziv ziv gezmek Boşu boşuna gezmek. ziyakıl getmek Aşırı yorgunluktan (yarı baygın şekilde) uyuyakalmak. zobu işe yaramaz zomp Kullanılmak üzere kesilmiş düzgün, biçimli kalın ağaç. zomzalak ağaç türü zopur Aniden gelip geçen yağmur. zopzopu Gaco, hoyratça hareket eden genç zorlu olmuş Güzel olmuş zorsunmak Zor zannetmek, erinmek. zoruna getmek alınmak zumzuk yumruk zupban Kuş türü. züpbe Geveze, soytarı